Denizde emek veren, deniz işletme ya da gemi makine işletme odasıdır burası. Biz denizciler olarak 7-8 bin üyeyle Türk denizciliğinde söz sahibi olan tek kurum olabiliriz ama ufak tefek şeylerle, odanın adı gibi şeylerle ya da makine-güverte ayrımıyla ya da başka ayrımla böyle insanları parçalarsın ya, biz zaten kendi içimizde bölünüyoruz. 7-8 bin üyeyle bizim Türkiye denizciliğinde etkili olmama şansımız yoktur. Bugün bizim üye sayımızın 7-8 bin olması gerekiyor. Dava açtık ama mezun olduktan sonra gelip odaya katkı sağlayan üye sayısının ne kadar az olduğunu görünce ileriye dönük bazı umutlarımızın kırılmadığını söyleyemeyiz. Kariyer günlerine gittik, sorunlarını çözdük. GEMİMO olarak son 20 senedir açılan her okulda, mezun olan her okulda her tür desteği verdik. Hem bürokrasi kesiminde hem de kendi emekçilerimizin içinde. Ben bu konuda kırıldığımı her platformda dile getiriyorum. Meslektaşların şu odaya sahip çıkmaması bile çok acı verici. Bu sorunların üzerinden kalkacak tek kuruluş olarak Anayasal hükümlülüğümüzden dolayı odadır. Biz bir avuç insan olarak, bir avuç emekçi olarak bu sorunların üzerinden kalkmaya çalışıyoruz. Her tarafımız denizle, her tarafımızın ekonominin zaten milyon dolarlık bir bütçenin olduğu yerde aldığımız pay ortada. Bugün baktığımızda bakanlık içerisinde bile adının silindiği bir sektör içerisindeyiz. Bugün Türkiye’nin denizcilik sektörünün nerede olması gerekirken nerede olduğuyla ilgili çok fazla çalışmalar yaptık. Sonradan pişmanlık duysalar bile çok fazla fayda etmedi. Meslekten çıkıp bu mesleğe destek veremeyen ve olduğu önemli konumlarda olan meslektaşlarımızın ihanetine de uğradık diyebilirim. Aslında bizi vuran en büyük sorun kendi içerimizdekiler oldu. Aslında istediklerimiz vardı, onlara bir takım engeller çıktı. Biraz sonra faaliyet raporları içerisinde genel sekreterimiz yaptığımız çalışmaları anlatacak. Odaya gelince öncelikle 2 senedir birlikte görev yaptığımız yönetim kuruluna çok teşekkür etmek istiyorum. Yeter ki biz mücadelemizden vazgeçmeden çalışmaya devam edersek elbette ki hedefimize ulaşacağız. Bir Kurtuluş Savaşımıza baktığımızda nerelerden nerelere geldiğimizi, Türkiye’nin içinde o dinamikler var. Türkiye çok daha kötü, karanlık dönemlerden de geçti. Ama bu fotoğraf değişecek mi, elbette bir gün değişecektir. Türkiye’de bunu herkes çok net bir şekilde görüyor.
Erkan Abi’mde zaten bunlarla ilgili bir şeyler söyleyince bana söyleyecek çok bir şey kalmadı.
Biraz evvel Emin Başkan Türkiye’nin yapısıyla ilgili, Türkiye’de olanlarla ilgili konuştu. Bu benim çocuklarıma bırakabileceğim en güzel miraslardan biridir. Ben bu örgütün bir üyesi olmaktan, 20 seneye yakın bir süredir bu örgüt içerisinde hizmet vermekten, sekreterlik, saymanlık ve uzun zamandır başkanlık yaptığım için çok mutluyum. Şu anda da mevcut hükümetin, mevcut başkanın, mevcut Cumhurbaşkanı’nın hedefi haline gelen bir örgüt durumundayız. Baktığımız zaman bugün biat etmeyen her kişi ve kuruluş dışlanıyor. 1980, biraz daha geriye gidersek 1972 ihtilaliyle sivilleştirilmekten uzaklaştırılması, biat eden bir toplum haline getirilmesiyle ilgili uzun bir projeydi. Bu sadece bizim odada değil diğer tüm oda ve STK’larda. Zaten baktığımız zaman Türkiye’nin sorunlarına birkaç avuç insanla mücadele ediyoruz. öyle bir günde mesleğimize sahip çıktığınız için, ülkemizin sorunlarına sahip çıkıp böyle bir ortamda buraya geldiğiniz için hepinizi yürekten alkışlıyorum bu katkılarınızdan dolayı. Bu süreçte destek olan tüm kişi kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum. “Zorlu bir dönemde görev alıp başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra daha zor bir dönem için göreve talip olan aynı arkadaşlarla yol arkadaşlığı yapmak başaracağımızın garantisi.